A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

FENERSİZ YAKALANDIK – 30 AĞUSTOS ZAFERİNİN YILDÖNÜMÜ DOLAYISIYLE

1898 yılı Niğde/ Bor doğumlu, emekli asker ve 1950 Niğde milletvekili Halil Nuri Yurdakul anlatıyor:


"Atatürk ani bir kararla bir torpido ile Ege ve Akdeniz'de seyahate çıkmış ve sabaha karşı Alaiye'de (Alanya) karaya ayak basmışlardı. Gelişlerinden kimseyi haberdar etmek istemiyordu Sabahın ilk saatleri idi. Ortalıkta kimseler yoktu Kahveler kapalı idi. Yol, iz soracak kimseye de tesadüf edemiyorlardı.
Atatürk:
--Şöyle gideriz, dedi; elbette birine rastlar, kendimizi bir yere misafir ettiririz. Yürümeye devam ettik. O sırada yanımızdan bir jandarma eri geçti. Sabahın erken saatinde beş kişilik böyle bir kafilenin sokak ortasında kararsız bir vaziyette yürüyüşü jandarmanın dikkatini çekmişti, durdu. Dikkatle hepimizi baştan aşağı süzdü. Süzmesiyle beraber olanca kuvvetiyle aksi yönde koşması bir oldu.
Atatürk:
--Jandarma bizi tanıdı. Haber vermeye gidiyor; mani olun durdurun, diye emir verdiler. Fakat mani olmak durdurmak kabil mi? Jandarma öyle koşuyordu ki 'dur, gitme!' diye bağırmamıza
rağmen asker sokaklardan birine dalıp kayboldu.
Atatürk;
-- İstediğimiz kadar saklanalım, artık hiç bir faydası yok. Biz bu sefer de fenersiz yakalandık, diye şaka yaptı. Hakikaten az sonra oranın bütün ileri gelenleri ve halk etrafımızı sarmıştı, gizliliğimiz kalmamıştı."
Kızı Leyla Doğan (Yurdakul) da şöyle anlatıyor: “Bozüyük'e gelen 70. inci Alay Kumandanı Halit Bey'i, Atatürk kompartımanına çağırmış, yanında yaveri olarak Muzaffer Kılıç ve babam da varmış. Atatürk Halit Bey'den durum hakkında bilgi aldıktan sonra; ‘Halit Bey, durumumuz çok vahim. Memleketimiz çok kötü anlar yaşamaktadır. Bir an önce askerlerimizi toplayıp Karaköy mevkiine gidiniz’ emrini verir. Halit Bey dışarı çıkınca babam, Atatürk'ün yanına gelerek selam verir.
- ‘Paşam ben günlerden beri Bozüyük ve Pazarcık'ta faaliyetteyim, buralardan kuvvet toplayacağım. Emir veriniz’ deyince. Atatürk, babamı baştan aşağı süzer ve sonra:
- ‘Oğlum, biraz evvel dinlediniz, size vereceğimiz bir tek kuvvetimiz yok, yalnız başınıza ne yapabilirsiniz?’ deyince, buna cevap olarak babam:
‘Paşa Hazretleri ben düşmanı Nazif Paşa hattında durdurmak için hazırlık yaptım’ diye cevap verir. Atatürk, hayretle ve müşfik bir gözle babamı süzer,
- ‘Çocuk, isminiz?’
- ‘Halil Nuri’
- ‘Tek başınıza bu iş nasıl olacak?’
- ‘Ben her şeyi hazırladım, Paşam siz emir veriniz.’
- ‘Ali Fuat Paşa ile temasa geçtiniz mi?’
- ‘Hayır Paşam.’
- ‘Öyle ise acele edin çocuk, Paşa ile temasa geçin’ der.
Ve Babam selam vererek yanından ayrılır.Ali Fuat Paşa ile temasa geçer. Büyük Taarruz öncesi Milli Savunmadan gelen gizli bir emirle, Yunan işgal bölgelerine köylü kıyafeti ile girip haber toplayacak gönüllü subaylar aranıyordur.Halil Nuri hemen müracaat eder. Yanına bir Rumca bilen, bir de muhabere subayı verilir. Bu üç kişi köylü kıyafetleri giyip yanlarına fotoğraf makinesi gibi birçok malzeme alarak eşeklere binip Yunanlıların işgal ettiği bölgelere giderler. Oradan buradan aldıkları kömür, odun, tezek, tuz gibi şeylerle ticaret yapıyor şekli içinde, o bölgeleri gece ve gündüz iyice tararlar.Yunan birliklerinin nerelerden nerelere kaydırıldığı, nerelere yığınak yapıldığı, bu birliklerin sayısı ve savaşma gücü hakkında bilgiler edinirler.Yunan komutanlığı ile cephe arasındaki telefon hattını bulurlar. Bir gece bu hattan orman içine paralel bir tel çekerek komutanlığın verdiği bütün emirleri günlerce dinlerler, tercüme edip not alırlar.
Bir müddet sonra üç Türk subayının köylü kıyafeti ile Yunanlıların işgal ettiği bölgeye girip istihbarat topladıklarını ve bunun araştırılmasını bildiren konuşmayı dinlerler.Bunun üzerine hemen telleri keserek oradan kaçarlar. Topladıkları askeri sırlar, Büyük Taarruz planlarının başarıyla hazırlanmasında çok yardımcı olmuştur.
Muzaffer Kılıç anlatıyor: “Atatürk'ü bu kadar müteessir ve ümitsiz görmemiştim. Hiçbir yerde duramıyor, devamlı kompartımanında dolaşıyordu.
Halil Nuri'den gelen raporu aldığı zaman alaka ile okudu çok memnun olarak bana döndü : ‘Çocuk, bir sigara ver. Bu çocuk vaziyeti kurtardı.’ dedi.” Bu fedakârane hizmet meclis kürsüsünden de dile getirilmiştir.

26.08.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ