A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

BİR GAZETE HABERİ ve SADRAZAM ÂLİ PAŞA (5 MART1815 - 7 EYLÜL1871 )

Antalya'nın Kemer İlçesi'nde, tartıştığı eşi 38 yaşındaki Nursen Şengül'ü benzin döküp ateşe verirken, kendisi de yanarak hastanede hayatını kaybeden gemi mühendisi 48 yaşındaki Zekai Şengül, Düzce'de toprağa verildi. Cenazede hocanın 'nasıl bilirdiniz' sorusu ise yanıtsız kaldı.Konuralp Merkez Camiindeki cenaze namazına Şengül’ün az sayıda akrabası katıldı. Camide öğle namazını kılan cemaatin büyük bölümü cenaze namazını kılmadan ayrıldı. Cenaze namazını kıldıran imamın, “Nasıl bilirdiniz?” sorusuna katılanlar cevap vermedi. Cemaat helallik verdi.

Gazetede okuduğum bu haber bana Sultan Abdülaziz’in Sadrazamı Mehmed Emin Âli paşanın cenaze törenini hatırlattı.

Âli Paşa vefat ettiğinde cenaze namazı Eminönü’ndeki Yeni cami de kılınır. Ölen zat devlet büyüğü olduğundan cami cemaati hayli kalabalıktır. Cemaatin kalabalık oluşundan mıdır nedir, müezzinler birbirlerinin sesini tam anlamayıp irtibat kuramazlar. Cenaze namazına başlanılmasında sıkıntı yaşanır. Nihayet, Yenikapı Mevlevi hanesi Şeyhi Osman Efendi, tezkiyeye kıyam ile (cenaze namazında ayakta durarak mevtayı temize çıkarma) üç defa “Büyük bir zat olan ve devlete çok güzel hizmetleri olan bu zatı nasıl bilirsiniz“ diye sorar. Kimseden lehinde veya aleyhinde bir cevap gelmez.

Hâlbuki cemaatin birinci ve ikinci sırası bizzat Âli Paşanın akraba ve dostlarıdır. Onlardan da bir ses çıkmaz. Sanki herkesin ağzı kilitlenmiştir. Bu umumi sükût hazır bulunanlara acayip bir dehşet verir. Bir cenaze tezkiyesinde yaşanan bu sükûnetin evlat ve akrabasına ne derece tesir edeceğini tarif etmek mümkün olamaz. Orada bulunan ve bu hali yaşayan devlet adamları bu olayın o kadar tesiri altında kalırlar ki, benim cenaze namazımda da böyle bir olay yaşanır mı korkusu ile o günden sonra ucu halka dokunacak bir karar vermekten sakınır olmuşlar.

Sultan Abdülaziz, Şüray-ı Devlet (Danıştay) ve Divan-ı Ahkâm’ı (Yargıtay) kuran büyük devlet adamı Sadrazamı Âli Paşayı hiç sevmezmiş. Âli paşa ile ilgili bir meseleden dolayı canının sıkıldığı bir gün kendi kendine “ Allah şu âdemi başımdan kaldırsın” diye söylenir. Başmabeyincisi Hasan Bey “ Efendimiz niçün üzülüyorsunuz, azledersiniz başınızdan kalkar” deyince, hiddetlenen padişah “çık dışarı ben onu azletmeği senin kadar bilmiyor muyum? Azledip de Avrupa da bu kadar tanınmış bir adamın yerine kimi getireceğim” diye tekdir ederse de Âli Paşanın vefatını duyduğunda da ziyadesiyle memnun olur. Zira devlet idaresinde muktedir olan Âli ve Fuad paşaların nüfuzu altında kalmaktan hep şikâyet edermiş. Önce Fuad Paşanın hemen arkasından da Âli paşanın ölüm haberi geldiğinde “işte şimdi serbest oldum” dediği rivayet olunur.

Âli paşanın naaşı Süleymaniye Camii haziresine defnedilir. Ölümünden sonra yazı takımlarını Prens Bismarck’ın (Alman devlet adamı) satın aldırdığı bilinmektedir.

19.12.2016
OKUR YORUMLARI
ABDULKADİR ÇAPANOĞLU
01.01.2017 02:19:00

Sayın Galip Bey'ciğim, bizde dedemiz Halit Bey'in kabrini araştırıyoruz ama maalesef bir netice alamadık. Hatta İstiklal mahkemelerinin diğer şehirlerdeki tutanakları yayınlandığı halde çuvallar dolusu Amasya istiklal mahkemesi tutanakları henüz açıklanmadı. Yani mahkeme safahatını bile bilemiyoruz. Amasyada eski arkadaşlarım da konu ile ilgileniyorlar. Konu ile ilgili olarak mail adresimden yada gazeteden alacağınız telefonumdan bana ulaşmanızı rica ediyorum.

Mehlika Filiz Ulusoy
27.12.2016 11:39:00

Sayın Abdülkadir Bey,
Ben Sultan Abdülaziz'i her şeyden önce ahlaki yönüyle sevmem. Sultan II. Abdülhamit de Midhat Paşayı boğdurmuştu.Her ikisinin de sonu kötü oldu. Sultan Aziz intihar etti, Sultan Abdülhamit de ömrünün kalanını kapatıldığı sarayda geçirdi.
Saygılarımla

Sibel Oktay
21.12.2016 00:10:00

Ne kadar anlamlı bir yazı olmuş...
Ne yaparsan yap sevgi oluşmamışsa herşey boş.Vermemişsen alamazsın.
Örnekleme güzel olmuş.Teşekkürler.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ