A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

BENİM BABAM VE SÜLEYMAN SÖKMEN

Değerli okurlar, Saygıdeğer dostum Nusret Alper sosyal paylaşım sitesinde rahmetli Süleyman Sökmen ağabeyimizin sesinden Babuna Bozlağını yayınlayınca ben de cennetmekan babam Muammer Çapanoğlu’nu bir kere daha anarak sizinle paylaşmak istedim.

Babam Muammer Çapanoğlu, Sultanahmet Yüksek Ticaret Mektebini bitirip babası Muhlis Bey’in yanında çalışmaya başlar. Bu arada Yozgat CHP İl İdare Kurulu üyeliği yapar. 1948 yılında da açık oyla halkevi başkanlığına seçilir ve 1950 yılına kadar bu görevi yürütür.  Muhlis Bey dedem Çerkez Etem’in Çapanoğlu konaklarını ve Yozgat’ı yakıp yıkıp yağmalamasından sonra elde avuçta kalanlarla devlet ihalelerinden aldığı inşaat müteahhitliği ile kok kömürü müteahhitliği yapmaktadır. Çapanoğlu Büyük Camiinde cuma namazı esnasında geçirdiği şiddetli beyin kanaması sonucu 1949 yılı 31Aralık günü vefat eder. Babam İş Bankasına memur olmak zorunda kalır ve bizim hayatımız Ankara’dan başlayarak onun 1964 yılında daha 47 yaşında iken geçirdiği beyin kanaması sonucu vefatına kadar gurbette geçti. Dedemin ölümünden sonraki üç yıl Çapanoğlu Büyük Camiinin mütevelliliğini devam ettirdi. Her dini bayramda Yozgat’a gider kırk kat bohçaya sarılı sakalı şerifi açar cemaate gösterirdi. Ağlayarak öpmeye çalışanlar olur, 7-9 yaşlarında ki ben bu izdihamdan korkar caminin pencere boşluklarına sığınırdım. Kırklareli’ne tayini çıkınca bu görevi yeğeni Av. Nejat Çapanoğlu’na devretmişti.

Babam hemen hiç gülmezdi, daha doğrusu biz iki kardeş güldüğünü hiç görmedik. Hoşuna giden bir şey olduysa hafif bir tebessüm yapardı. Dolaştığımız şehirlerde o şehir ahalisi ve bilhassa çarşı esnafı tarafından sevildiğini görür mutlu olurduk. Çapanoğlu torunu olduğu için Ayanalar döneminde Çapanoğlu Süleyman Bey’e bağlı Amasya sancağında daha çok dostumuz olmuştu. Piroğlu Halil Bey ve ailesi Lokumcu ailesi gibi dostlarımız olmuştu ama asıl ailemiz için çok önemli olan Payaslı ailesi ile tanışmamıştık. Bu aileden Bülent Payaslı benim ve kardeşim Haluk’un sınıf arkadaşımızdı. Bülent bir kere olsun evde bizden bahsetmiş olsaydı iki aile tanışacak kim bilir ne anılar paylaşılacak ne acılar bir kere daha içimizi acıtacaktı. Kısmet değilmiş. (Bkz. Yozgat gazetesi   GEÇMİŞTE KALAN BİR ACI HATIRA-ÇAPANOĞLU HALİT BEY ve HİLMİ EFENDİ - 1 ve 2 yazılarım.)

Babam hiç gülmezdi dedim Babamın bağlama çaldığını da bana Amasya da aldığı curayı eline alıp çalmasıyla hayretler içinde öğrenmiştik. 15 yaşıma kadar babamın böyle bir kabiliyeti olduğunu bilmiyordum. Sonraki günlerimizde ben çalarken binde bir “ver bakayım birazda ben vurayım tellerine diyerek alır sadece “Babuna Bozlağını” çalar söylerdi. Söylerken gözleri nemlenerek. Çok yakınımız birisinin düğününe filan gitmişsek ve içki sofrasında biraz çakırkeyif olmuşsa bir sessizlik olduğunda yine alçak sesle Babuna’yı söylerdi. Öyle güzel söylerdi ki herkes çatalı bıçağı bırakır huşu içinde dinlerdi.

Yıllar geçti bende bu bozlağı söylemeyi öğrendim ama Babuna ne demekti. Çok kimselere sordum bilemediler. Sonunda Süleyman Sökmen ağabeyim geldi aklıma. Bilse bilse o bilirdi. Gazetedeki köşesine yazdım ne demek diye. Bana hemen cevap yazdı “Sayın Çapanoğlu Babuna yiğitleme demektir.” Sonra bu cevapla yetinmeyerek gazetemizin sahibi Osman Hakan Kiracıdan aldığı telefonumdan arayarak yine üstüne basa basa tekrarlamıştı “Çapanoğlu, Babuna yiğitleme demektir.” Allah’ın rahmeti üzerinize olsun Yozgat’ımızın kıymetlilerinden Süleyman ağabeyim ve canım babam.

OKUR YORUMLARI
Ethem Kutsoylu
03.08.2021 18:13:11

Allah rahmet eylesin, ışıklar içinde uyusun.

Mikayil gözüküçük
03.08.2021 15:36:54

Bu bozlağı babam da cok guzel soylerdi babinada deli gönül babina koc yiğitler sigmaz oldu kabina diye selâmlar

Alim Gürerk
02.08.2021 09:16:34

Sayın Yiğitoğlu Çapanoğlu, Yine güzel bir öykü anlatmışsınız. Bilgi, tarih, ders ve anı yüklü. Kayıpların ruhu şad olsun. Geride kalanlara sabır, sağlık, selamet ve huzur dilerim. Saygılarımla,

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ