A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

BEKİRAĞA BÖLÜĞÜNDEN İKİ MÜHİM FİRAR OLDU

İngilizlerin idamını istedikleri eski 6. Ordu Kumandanı Halil Paşa Anadolu’ya kaçtı.
9 Ağustos 1919 tarihli İstiklal gazetesinden birlikte okuyalım.

Cihan harbinde Altıncı Ordu Kumandanlığında bulunan Halil Paşa ile İttihat Terakki Merkezi Umumisi Küçük Talât Bey’in önceki gece hapishaneden kaçmaya muvaffak oldukları öğrenilmiştir. Önceden yapılan gizli bir uzlaşmaya uygun olarak, Perşembe gecesi nöbetçi subayı bulunan Şadi Bey, Halil Paşa ile Küçük Talât’ı ve gardiyanı yanına alır, kimsede şüphe uyandırmaksızın gece saat iki de hep birlikte Harbiye Başkanlığının bahçesinin Süleymaniye kapısından çıkarır ve birlikte orada bekleyen bir arabaya binerek kaybolurlar.

Halil Paşa ile Küçük Talât’ın nöbetçi subayı Şadi Bey’le birlikte firarı ancak dün geç vakit haber alınabilmiş ve derhal harekete geçilmiştir. Hatta polis müdüriyeti durumdan yalnız dün akşama doğru haberdar olduğundan etrafa geç bilgi verebilmiştir. Halil Paşa ile Küçük Talât’ın firarını duyan Damat Ferit çileden çıkmış ve bu firarı kolaylaştırmakla suçladığı Harbiye Bakanı Nazım Paşa ile sert bir tartışması olmuştur. Harbiye Bakanı Nazım Paşa’nın her an vazifesinden alınmasına intizar olunmaktadır.

Öğrendiğimize göre, mütarekeyi müteakip İngiliz kuvvetlerinin şehrimize yerleşmeleri üzerine bizzat
İngiliz askeri polisi tarafından Bostancı’da Horoz Ali Paşa Köşkünde sarılarak yakalanan Halil Paşa, Ermeni tehcirinden sorumlu tutularak idam edilmek üzere idi. Askeri mahkemenin bu yolda İngilizlerin baskısı altında bir karara varmak üzere olduğu söylenmektedir.

Verilen bilgiye göre, Bekirağa bölüğünden firarını müteakip Halil Paşa ile arkadaşları Kumkapı’ya inmişler orada kendilerini bekleyen mücahitlerden teğmen Naci tarafından alınarak Üsküdar’da bir eve götürülmüşlerdir. Burada kalınmayarak araba ile Kısıklı cihetine geçilmiş ve orada bekleyen Kuvayı Milliye mücahitlerinden Yahya Kaptan ve efradı Halil Paşa ile Küçük Talât’ı alarak Anadolu cihetine götürmüştür.

Halil Paşa’nın Mustafa Kemal Paşa ile temas kurmuş olduğu anlaşılmaktadır.

Kimdir Halil Paşa?
Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli kahramanlarından biri olan Halil Paşa, Osmanlı İmparatorluğu’nun Harbiye Nâzırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa’nın bir yaş küçük amcasıdır. Halil Paşa, kumandasındaki 6. Ordu ile 1916 Nisan’ında Kutülâmare’de İngilizlere karşı büyük bir zafer kazanmıştı. Irak’taki başarılarının ardından Kafkasya’ya, Kafkas İslâm Ordusu’na gitmiş ve yarbaylıktan paşalığa yükseltilen diğer yeğeni Nuri ile beraber 15 Eylül 1918’de Bakü’yü almış, savaştan sonra İstanbul’a dönüşünde İngilizler tarafından tutuklanmış ve Malta’ya gönderilmek üzere Bekirağa Bölüğü’ne kapatılmıştı. Buradan kaçtıktan sonra Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa ile buluştu ve Rusya’da o günlerde resmî temsilcisi bulunmayan Ankara’nın “gayrı resmî temsilcisi” olarak Moskova’ya gitti.

Moskova’ya 1920 Haziran’ında vardı, komünist liderlerle görüştü, kendi ifadesine göre Anadolu’ya o günlerde yapılan silâh ve cephane sevkiyatını düzenledi. Yine kendi ifadesi ile sekiz tonluk altın külçeleri Karaköse’de Şark Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir’in kurmay başkanı ve Enver’in de eniştesi olan Kâzım Bey’e teslim etti, bir ara Türkistan’a gitti, sonra tekrar Moskova’ya döndü.

Enver Paşa, amcası Halil Paşa’yı (alttaki fotoğraf) İttihat ve Terakki’nin Anadolu’ya yeniden hâkim olmasını sağlaması için “Anadolu Müfettişi” ve “öncü” olarak Trabzon’a göndermişti.

Ülkeye çok zararı olan İttihatçıların faaliyetlerini yakından takip eden Ankara’nın bu gelişmelere izin vermesi mümkün değildi. Hükümet, 1921’in 12 Mart’ında Enver ve Halil Paşalar ile yakınlarının Anadolu’nun herhangi bir yerine gelmeleri halinde derhal sınır dışı edilmelerini emreden bir kararname yayınladı. Kararnamenin altında hükümet üyeleri ile Meclis Reisi Mustafa Kemal’in imzaları vardı!
Halil Paşa önce Rusya’ya sonra Almanya’ya gitti. Almanya’da da fazla kalmadı; Macaristan’a, oradan da Avusturya’ya geçti. İstanbul’da bulunan Refet Paşa’ya bir mektup gönderdi ve memlekete dönmesinde mahzur olup olmadığını sordu. Ankara Hükümeti, 1 Ağustos 1922’de Halil Paşa ile İttihat ve Terakki’nin önde gelenlerinden Dr. Nâzım ve Küçük Talât Beyler hakkında daha önce vermiş olduğu memlekete giriş yasağını iptal eden bir başka kararname çıkartmıştı. Refet Paşa, Viyana’da bulunan Halil Paşa’ya bu kararnameye dayanarak Türkiye’ye gelebileceğini bildirince Halil Paşa senelerdir uzak kaldığı İstanbul’a, evine döndü...

Daha sonra “Kut” soyadını alan Halil Paşa, 1957’de İstanbul’da, gırtlak kanserinden vefat etti.

08.08.2017
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ