Televizyonda Kırkpınar güreşlerini izlerken aklıma geldi. Sene 1963 Çanakkale de lise talebesiyim. Arkadaşlarım Yusuf Engin ve Rahmetli Erdoğan Sezgin ile başımızdan geçen bir olayı anlatacağım. Yusuf Engin iyi bir güreşçiydi. Çanakkale de özel bir erkek talebe yurdunda kalarak eğitimini tamamlamaya çalışıyordu. Erdoğan Sezgin, Çanakkaleye 16 km. mesafedeki o zamanki ismi Karantina köyü, şimdiki ismi Güzelyalı olan balıkçı köyünden her gün bisikletle okula gidip geliyordu. Bizde İş
Bankasının lojmanında kalıyorduk.
Bir gün okul çıkışı üçümüz birlikte sohbet ederek yürüyoruz. Önümüzde bir at arabası gidiyor. Arabacı dizginler elinde, ayakta durarak dalgın dalgın gidiyor. Aklıma geldi Yusufa dedim ki Adalı Halil Pehlivan Öküz arabasının arkasından yapışınca öküzler arabayı çekemezmiş sende şu arabayı durdurabilir misin? O kadar da değil dedi Yusuf, Ben Adalı Halil miyim? Bak ben nasıl durduruyorum dedim.
Yozgattaki yaşantımızdan biliyorum, arabanın arkasında dingilin ortasındaki tahtadan tutup olanca gücümle birden hızlıca çektim. At şaşkınlıkla zınk diye durdu. Durdu durmasına da arabacının dengesi bozulup ta atın üzerine kapaklanmaz mı? Bizde öylece kalakaldık, bir yandan da şaşkınlıkla gülüyoruz. Adam ayağa kalkıp da beni arabanın arkasında görünce ne olduğunu anladı ve kamçısını alıp üzerimize yürüyünce üçümüzde ayrı sokaklara kaçmak zorunda kaldık. Bir at arabası gördüğümde hep bu olay aklıma gelir.
Şimdi rahmetli olan Erdoğan kardeşime bağlama çalmayı da öğretmiştim.48 yıllık bir kardeşliğimiz vardı. Tanımadığım dostları ile beni tanıştırırken Benim 48 yıllık kadim arkadaşım derdi. Mekanı cennet olsun.
Yusufa neden Adalı Halil Pehlivanı misal gösterdin derseniz anlatayım. Adalı Halil Pehlivan başından çok olaylar geçmiş bizim namlı güreşçilerimizden. (1871-1927 Edirne). Son devir büyük Türk pehlivanlarından. Edirnenin Adaiçi bölgesindeki Kilise köyünde doğmuş. Babası Kara Mehmed de meşhur bir pehlivanmış. Adalı Halil, babasının teşvikiyle daha küçük yaşta güreşe başlar ve ilk güreş derslerini babasından alır. Sonra Kırkpınarda 26 sene başpehlivan olan meşhur Aliço'ya çırak olur. Ondan güreşin bütün inceliklerini öğrenir. 1.98 boyunda, 130-135 kilo ağırlığında, devrinin iri pehlivanlarından idi. Koca Yusuf ve Kurtdereli gibi yağlı güreşin ustalarıyla karşılaştı. Kurtdereli Mehmed Pehlivan'la beraber Avrupaya gidip, orada karşılaştığı bütün rakiplerini çok kısa zamanlarda yendi. Avrupada yenmedik rakip kalmayınca Amerikaya geçti. Orada da bütün rakiplerini kısa zamanda yendi ve Türk Arslanı diye anılmaya başladı. Yurda döndükten sonra kazandığı Kırkpınar başpehlivanlığını 18 yıl korumuştur.
Adalının Kel Aliço ile Kırkpınarda yaptığı güreşlerin safahatını bilmiyoruz. Fakat ilk güreşleri beş buçuk saat sürmüş. Kel Aliço, o vakitler 5051 yaşlarındaymış. Adalının ikinci güreşi yine Kırkpınardadır. Bu güreş altı saat sürmüş. Kel Aliço, Adalı Halil için şunları söylemiştir; Benden sonra bu meydana Adalı Halil sahip olacaktır.
Adalının hayatında benim aklımda kalan üç önemli olay da şöyle. 130 kilo ağırlığındaki Adalı, 80 kilo ağırlığındaki Çolak Mümin ile yaptığı iki güreşte de yenilir. Güreşten sonra Ulan Mümin, hesaba katmadığım çolak kolunun oyunu ile sana yenildim der.
İkinci olay Pariste Hergeleci İbrahim ile yaptığı güreşte boynunu sıktığı İbrahimin pes ettiğini belirtmek için elini sırtına vurmaması ile sıkmaya devam ederek burnundan kan gelmesi üzerine seyircinin sahneye fırlaması ve Adalıyı linçten kurtarmak için arka kapıdan kaçırmaları. Hergelecinin de kendine geldiğinde Fransız seyircisine kızarak Abe hepten içine ettiler güreşin sözü. Aklıma gelmişken bir olayını daha anlatayım. Fransa da misafir kaldığı Türk doktor onu kahvaltı için bir lokantaya götürür. Adalı, 28 yumurta yiyip iki semaver de çay içip karnı doyunca etrafa bakar ki bütün lokantadakiler onu seyrediyor. Utanır ve doktora şöyle söyler. Doktor onlara söyle bizim Türkler böyle kahvaltı yapar.
Üçüncü olay, yıllar sonra Aliçonun ihtiyarlık zamanı Adalı bir gün ustasına Usta artık güreşimizi ayıralım deyince bu söze çok üzülen Aliço eve gelip karısına dertlenir. Karısı Danayı kes hemen idmana başla der. 6 ay idman yapan Aliço Kırkpınar da üçüncü kere Adalıyı yener. 56 yaşındayken kendisine meydan okuyan çırağı Adalı Halil'i yendiğinde; Adalı, Aliço'dan 25 yaş daha küçüktü. Kırkpınar yağlı güreşleri'ni 26 kez üstüste kazandıktan sonra 27. sene final güreşinde Yusufla uzun süre yenişememiştir. Sonunda genç Yusuf pehlivan "ustamsın" deyip güreşi bırakır, Kel Aliço'nun eline sarılıp öpmek ister. Duygulanan Aliço "artık asıl usta sensin" der, koca Yusufun elini havaya kaldırır ve bir daha güreş çayırlarında yer almaz.
Kel Aliço sultan Abdülazizin zamanında sarayda şamdancıbaşılık yaparmış. Ayağına giydiği şeye bir türlü alışamayan Aliço bir gece padişahın önünde şamdan götürürken halıya takılır ve dizlerinin üstüne çökerken boş bulunup kendine bir oha çeker. Sonra padişahın huzurunda olduğunu hatırlayıp. Kusura kalma padişahım biran kendimi Kırkpınar da sandım diyerek özür diler.
18.07.2017
18.07.2017
OKUR YORUMLARI
YUSUF ENGİN
26.07.2017 12:14:00
Sevgili kardeşim Abdulkadir Çapanoğlu, eski günleri ne güzel hatırlıyor ve ne güzel hatırlatıyorsun. Çanakkale Lisesindeki günlerimizde sen, rahmetli Erdoğan Sezgin, Belediye Zabıta memuru Erol Pehlivan ağabeyimiz ve kardeşi Erdoğan Pehlivan kardeşler güreş sporu yaparak bedenimizi geliştiriyorduk. "At arabasından Adalı Halil Pehlivana" yazın bana Aliçonun Adalı Halil ile güreşe hazırlanmak için kestiği sarI öküz olayını anımsattı. İlerde bu konuyu da daha açık bir şekilde ele alacağını umuyorum. Geçmişi güzel bir örnekle hatırlattığın için tekrar teşekkür ederken başta Koca Yusuf, Kel Aliço, Adalı Halil, Kurtdereli Mehmet Pehlivan, Yaşar Doğu, Celal Atik, Ahmet Ayık, Mustafa Dağıstanlı olmak üzere sayamadığım nice pehlivanlarımızı rahmetle ve saygı ile anıyorum. Yeni yazılarını merakla bekliyorum. Sevgiler.
YUSUF ENGİN
26.07.2017 12:14:00Sevgili kardeşim Abdulkadir Çapanoğlu, eski günleri ne güzel hatırlıyor ve ne güzel hatırlatıyorsun. Çanakkale Lisesindeki günlerimizde sen, rahmetli Erdoğan Sezgin, Belediye Zabıta memuru Erol Pehlivan ağabeyimiz ve kardeşi Erdoğan Pehlivan kardeşler güreş sporu yaparak bedenimizi geliştiriyorduk. "At arabasından Adalı Halil Pehlivana" yazın bana Aliçonun Adalı Halil ile güreşe hazırlanmak için kestiği sarI öküz olayını anımsattı. İlerde bu konuyu da daha açık bir şekilde ele alacağını umuyorum. Geçmişi güzel bir örnekle hatırlattığın için tekrar teşekkür ederken başta Koca Yusuf, Kel Aliço, Adalı Halil, Kurtdereli Mehmet Pehlivan, Yaşar Doğu, Celal Atik, Ahmet Ayık, Mustafa Dağıstanlı olmak üzere sayamadığım nice pehlivanlarımızı rahmetle ve saygı ile anıyorum. Yeni yazılarını merakla bekliyorum. Sevgiler.