H. Avni BAŞOK

       1 Mart 1974; Rüyaların gerçeğe dönüştüğü gün. Doğum sancılarının sona erdiği, düşlerin gerçekleştiği, belirlenen hedefe yönelinen gün. Bir kalem, bir makina, bir teyp ve bir pe­dalla yola çıkılıp, günün teknolojisinin yakalandığı koskoca bir 25 yıl. Dile ko­lay bir 25 yıl ve hayatın he­nüz baharı.

       Doğum sancılarından burnunun damarlarını çatlatırcasına kurtul­duğu 1 Mart 1974, üç çocuğunun belki de en çok sevileni ilk çocuğunun ismini çilesiyle derdiyle yorulduğu memleketinin adıyla an­maya başladı. İlk çocuğu “Yozgat” kucaklarındaydı. “Yozgat” bu gün 25 yaşında ama ilk günkü ilgisinden hiçbir şey kaybetmedi. O günün teknolojisine rağmen hedeflenenler gerçekleştirilmişti. Hedef ilkeli, seviyeli, dü­rüst gazetecilikti. Öyle başladı, öyle sürüyor ve öyle sürecek.

       İlklere, ilk imzayı hep o attı. 25 yılın getirdi­ği teknolojik gelişimlerin ilklerini hep o yaka­ladı, yine ilklere o imza atacak.

       Gazetenin sahibi Osman Hakan Kiracı ne şartlarda başlayıp, neler çekmişti bilemiyo­rum ama nasıl sürdürüyor görüyorum. Dizler­de ‘aylık bir dergiyle yayın hayatına girmeye çalıştık ama altı ay anca götürebildik. İşin ekonomik boyutu bizleri aştı, altından kalka­madık. Koskoca bir 25 yıl bu işi yapabilmek büyük özveriler ister. Neler çekildiğini be­nim kadar sizler de tahmin edebilirsiniz. Bu sadece işin ekonomik yönü; ya diğerleri? Ne­lere katlanılıyor bir bilseniz?

       Bu denli zorluklara göğüs gerilecek ula­şılan 25 yıl hepimize kutlu olsun.  // 02.03.1998