DURUSOY: SİYASETE ve SİYASETÇİYE GÜVEN SORUNU ÇÖZÜLEMİYOR.

DURUSOY: SİYASETE ve SİYASETÇİYE GÜVEN SORUNU ÇÖZÜLEMİYOR.

Yozgat Hak Savunucuları Derneği Başkanı ve İktisat Uzmanı Hüseyin Durusoy Türkiyede siyasetin kirlenmesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada “ Özellikle partilere oy veren samimi halkın değer yargıları ile örtüşmeyen teşkilat yapılanmaları, Halkın içerisinde rağbet görmeyen ve toplumun tepkisini özerine çeken yolsuzluğa ,usulsüzlüğe, rüşvete ve ahlaksızlığa bulaşmış insanlara parti teşkilatlarında görev verilmesi,  Millet vekilliği, Belediye Başkanlıkları, İl Genel Meclisi ve belediye meclis üyeliklerinde yapılmaları halkın siyasetten ve siyasetçiden uzaklaşmasına sebebiyet vermektedir “ dedi.

Türkiye siyasetinde varolan siyasetçiye güven sorununun çözülemediğini hatırlatan Hüseyin Durusoy konuya ilişkin açıklamasında aynen şunları söyledi:

“Türk siyasi hayatında bugüne kadar  yüzlerce parti kuruldu. Bu partilerin birçoğu askeri darbeler ya da halkta taban bulmadığı için ya kapatıldı ya da tabela partisi olarak hayatını sürdürdü. İttifaklar sebebiyle bir oyun bile değerli ve belirleyici olduğu için sayıları özellikle son yıllarda artan siyasi partilere karşı halkın ilgisiz olması ve faaliyetlerine katılmaması siyaset kurumuna ve siyasetçilere güvensizlik olarak değerlendirilmektedir.

Geçmişte CHP  ve Demokrat Parti ardından Adalet  Partisi çizgisinde, sağ ve sol olarak iki ana damar üzerinde yapılan siyaset, 1970'li yıllarda Milli Görüş  ve milliyetçi partilerin kurulmasıyla sağda bir parçalanma getirse de Türkiye seçmeninin yüzde 65 oyu sağ partiler arasında paylaşıldığı için sağ iktidarların ömrü devam etmektedir..

Ana Vatan Partisi Rahmetli Turgut Özal ile  ülkedeki dört eğilimi birleştirme iddiasıyla çıktığı siyasi yolculuğunda başarı gösterdi ve partiler arasındaki keskin fay hatlarının yok olmasını sağladı. Geçmişin kırmızı  çizgileri çiğnendi ve siyah beyaz bir siyasi alan yerine siyasette gri tonların oluşmasını sağladı.

Sağ ve sol partilerin halkın umudu olmaktan çıktığı ve vesayet anlayışının yoğunlaştığı 28 Şubat  sonrasında halkın büyük bir destekle sahiplendiği Ak Parti Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 2002  yıldan beri tek başına iktidar olma başarısı gösteriyor. 

Ak Parti de tıpkı ANAP gibi iktidar olduğu süre içerisinde değişik görüşlere sahip milletvekilleri ve bakanlarla yol yürüdü. Uzun süren iktidar süresi içerisinde partide fikir ayrılıkları da kendini gösterdi. İlk ayrılık sinyali, Ak Parti’nin kuruluşunda Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ile birlikte yer alan Abdullatif  Şener’den geldi. Bununla  birlikte  Erkan Mumcu, Dengir  Mir Mehmet Fırat, Ertuğrul Günay, Yaşar yakış, gibi farklı cenahlardan gelen bakanlık yapmış kişilerde fikir ayrılıkları sonucu partiden ayrıldılar.

Ak partide ikinci büyük ayrılık sesleri Ak Parti’nin Cumhurbaşkanı yaptığı Abdullah Gül ile başladı. Cumhurbaşkanı olduğu dönemde dahi Başbakan Erdoğan ile ters düşen ve Gezi olaylarında “gençleri dinlemek ve anlamak lazım” cümlesi ile aleni olarak eylemcilere çapulcu diyen Erdoğan’ı hedef aldı ve onunla ayrı düşündüğünü gösterdi. Zaman içerisinde Eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, eski başbakan yardımcısı ve ekonomi bakanı Ali Babacan’ın yanında Yıllarca Recep Tayyip Erdoğan’ın Özel kalem Müdürlüğünü ve parti sekreterliğini yapmış İdris Naim Şahin gibi bir çok kişi ak partiden ayrılarak ya yeni parti kurdular ya da diğer partilere geçtiler. Bu kadar kolay ayrılışın önemli bir gerekçesi olmalıdır. “

30/03/2021 20:31
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ