ZOR ÇÖZÜM

7 Haziran seçimini geride bıraktık. İlginç bir tablo çıktı ortaya. AKP tek başına iktidar olma gücünü yitirdi. Ülkemizi bir koalisyon dönemi bekliyor. Ama zor, gerçekten zor bir süreç bu.

Çeşitli koalisyon senaryoları üzerinde duruluyor. AKP-CHP, AKP-MHP, CHP-MHP-HDP koalisyonu ya da CHP-MHP azınlık hükûmeti, HDP dışarıdan destek vb.

Ben bir CHP-MHP-HDP koalisyonu seçeneğinin hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği düşüncesindeyim. Bu doğanın özüne aykırı. Hiçbir zaman MHP ile HDP aynı çatı altında olamaz. Bunu geçiyorum. HDP hiçbir koşulda AKP ile koalisyon yapmayacağını açıkladığına göre, geriye birkaç seçenek kalıyor: AKP-MHP, AKP-CHP koalisyonu ya da CHP-MHP azınlık hükûmeti.

CHP-MHP azınlık hükûmetinin kurulması da bana pek olası gelmiyor. Kim destekleyecek bu azınlık hükûmetini? AKP mi, HDP mi?... AKP böyle bir azınlık hükûmetine destek verir mi? Hayır. Peki, HDP ileri süreceği hangi koşulları kabul görecek ki bu azınlık hükûmetini desteklesin?... O da çok zor bir olasılık, hatta olanaksız bence.

Şimdi çeşitli sivil toplum örgütleri ve sermaye çevresi bir AKP-CHP koalisyonu için bastırıyor. Peki, böyle bir koalisyon kurma olasılığı var mıdır? Vardır kuşkusuz. Ancak bunun gerçekleşmesi için CHP’nin ileri süreceği birtakım ön koşulların kabul görmesi gerek. Nedir bu ön koşullar? 17-25 Aralık soruşturmalarının yeniden gündeme alınıp sorumluların Yüce Divan’a sevk edilmesi, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yetkilerinin anayasal sınırlara çekilmesi, CHP’nin asgari ücret, memur emeklilerine yılda iki maaş ikramiye ve çiftçiye ucuz mazot sözlerinin yerine getirilmesi vb. Peki bunlar AKP’ce kabul görür mü? Orası kuşkulu.

Hani derler ya iki ucu … lu bir değnek. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Gerçekten zor bir durum.

Ben, ülke çıkarları için partilerin birtakım özverilerde bulunması gerektiği düşüncesindeyim. Ne güzel bir fırsat doğdu aslında. Keşke asgari müştereklerde bir uzlaşma olsa da CHP-MHP-HDP hükûmeti kurulup AKP’yle bir hesaplaşma yapılsa. Ama dedim ya; zor, çok zor. Korkarım ki bu olasılık gerçekleşmeyecek ve AKP’ye gün doğacak. Belki de bu tarihsel fırsatın kullanılmaması, AKP’nin yeniden dirilişi olacak ve bunun hesabı uzlaşamayan partilerden sorulacak.

MHP, neredeyse tüm koalisyon senaryolarına kapılarını kapatmış ve ana muhalefete hazırlanmış görünüyor. Bunu hoş karşılamadığımı belirtmek isterim. Demokrasi bir uzlaşı rejimidir. Sorumluluktan kaçmak bir partiye puan kazandırmaz, aksine onu daha da zayıflatır. Ben bu düşüncedeyim.

CHP’ye kızıyorlar. Diyorlar ki, “AKP ile koalisyon kuransan bitersin.” İyi, güzel de kimse taşın altına elini koymazsa ne olacak?... “Görüyor musunuz dört partiden bir koalisyon seçeneği çıkmadı, biz demedik mi bu ülke koalisyonlarla yöneltilemez, tek parti iktidarı gerekli.” diyecek olan AKP haklı çıkmayacak mı?...

Benimseyin ya da benimsemeyin ben öncelikle AKP-MHP, bu olmazsa AKP-CHP koalisyonundan yanayım. Kuşkusuz bu koalisyonda MHP ve CHP’nin ileri süreceği kırmızı çizgilerin AKP’ce benimsenmesi gerek. Bu açıdan bakıldığında AKP’nin MHP’nin kırmızı çizgilerini kabul etmesi biraz zor görünüyor. Bunun temel nedeni de çözüm süreci. Bu durumda AKP-CHP koalisyonu daha öne çıkıyor. AKP CHP’nin yukarıda saydığım koşullarını kabul ederse Türkiye’de yeni bir dönem başlar. Yolsuzluklarla mücadelenin önü açılır, adalet terazisi dengeye gelir, keyfi uygulamaların önü tıkanır, kişi hak ve özgürlükleri güvenceye alınır.

Bir olasılık da tüm koalisyon seçeneklerinin tıkanması ve dolayısıyla bir erken seçime gidilmesi. İşte o zaman da seçmen; ülkeyi kim çıkmaza, çözümsüzlüğe sürüklüyorsa ondan hesabını soracaktır.

Bekleyip görelim.

13.06.2015
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ