YOZGAT’IN KARA YAZGISI

İç Anadolu’muzun en cefakâr, fedakâr, bir o kadar da vatansever kenti Yozgat, yine kara yazgısına teslim oluyor.

Bilindiği üzere Yozgat, en çok göç veren illerin başlarında yer alıyor. Peki, niçin Yozgat böylesine çok göç veriyor? Çok açık: İstihdam yaratacak yatırımlara gerektiğince sahip olmadığı için. Yozgat’ta yeteri sayıda fabrika yok. Bir de üstüne üstlük var olan fabrikalardan en önemlisinin özelleştirilmesi gündemde şimdi. Özelleştirilecek 14 şeker fabrikasından biri de Yozgat’ta bulunuyor. Üstelik kâr eden fabrikalardan biri olarak.

1998 yılında hizmete açılan Yozgat Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesi kenti nasıl etkileyecek dersiniz? Belli değil mi?... Onlarca kişinin işsiz kalma olasılığı var. Pancar üreticisinin tedirginliği, taşıma işiyle uğraşanların iş kaybı korkusu, hayvan yetiştiricilerinin, esnafın kaygıları var. Bir zincirin halkası gibi herkesin olumsuz etkileneceği gerçeği ortada.

Peki, niçin durup dururken şeker fabrikalarının özelleştirilmesi gündeme geldi? Amaç ne? Ülkemizin bundan çıkarı ne?... Bunu anlayabilmek zor. Hele kâr eden şeker fabrikalarının özelleştirilmesini anlamak hiç olanaklı değil. İnsan ister istemez dış odakların, emperyalist güçlerin, tekelci sermayenin baskılarını düşünüyor. Acaba nişasta bazlı şeker üretiminin önü mü açılacak? Halk sağlığı bu yolla tehlikenin içine mi atılacak? Zaten can çekişen hayvancılığın ortadan kalkmasına mı yol açılacak? Pancar üretiminin yok olmasına neden olunup şeker ithalinin yolu mu açılacak?

Türkiye’de genç cumhuriyetin ilk kamu fabrikaları arasında şeker fabrikaları yer alır. Bu fabrikalara sahip çıkmak bir yerde cumhuriyete sahip çıkmak demek değil midir? 14 şeker fabrikasının kapatılması, yaklaşık 200 bin pancar üreticisi ile binlerce pancar işçisinin ve mevsimlik işçinin işsiz kalmasına neden olmayacak mıdır?...

Yetkililer, 14 şeker fabrikasının kapatılması gerekçesini anlatmalılar. Bu konuda kamuoyunu inandırmalılar. Yoksa aldıkları karar havada kalır, büyük vebal altında kalırlar.

Korkum şu:

1. 14 şeker fabrikasının kapatılması, ardından diğerlerine de sıra gelme olasılığının şeker pancarı üretimine büyük zarar vermesi.

2. Özelleştirilen fabrikalar nedeniyle pek çok işçinin işsiz kalması,

3. Pancar üretiminin azalması, hatta yok olması,

4. Hayvancılığın zarar görmesi,

5. Nişasta bazlı şeker üretimine yönelinip halk sağlığına zarar verilmesi,

6. Esnafın durumdan olumsuz etkilenmesi,

7. Kentsel ve bölgesel kalkınmanın yavaşlaması,

8. Dışa bağımlılığın artması…

Gerçi hükûmet; özelleştirme sürecindeki tartışmaları en aza indirmek için ihale koşullarına bazı maddeler koyarak fabrikaların özelleştirildikten sonra bulundukları ilde üretime devam etmesine yönelik hükümlere yer vereceğini, işçilerin bu durumdan zarar görmeyeceğini, fabrikalara satış yapan çiftçilerin özelleştirmeden sonra da fabrikalara satış yapmaya devam edebileceğini belirtse de kamuoyunda kuşkular var.

Bildiğim kadarıyla ülkemizdeki 33 şeker fabrikasının 25’i kamuya ait. Şimdilik 14’ünün özelleştirmesinin yolu açıldı. Bununla kalmayacağını düşünüyorum. Zamanla diğer kamu şeker fabrikaları da özelleştirilecek ne yazık ki.

Haa, diyelim ki bazı şeker fabrikaları zarar ediyor. Çözüm onları kapatmak mı, yoksa zarara neden olan durumları ortadan kaldırmak mı? Biz işin kolayına kaçıyoruz. Özelleştirelip başımızdan atalım, sorun bitsin, diyoruz. Peki, bu ara karşımıza çıkacak başka sorunları hesaba katıyor muyuz? Acaba karşılaşacağımız sorunlar, var olan sorunlardan daha büyük dertler açmayacak mı başımıza? …

Özelleştirmenin temelinde, ülkemizdeki şeker fabrikalarının AB’dekilerin iki katı maliyetine üretim yaptıkları iddiası yatıyor. Eğer doğruysa söz konusu fabrikaları kapatmak yerine AB ile rekabet edecek ortamı yaratmak gerekmez mi? Yorumu size bırakıyorum.

Geliniz, bir vicdan muhasebesi yaparak ülkemizin şeker fabrikalarını özelleştirmekten vazgeçiniz. Kamuoyunun tepkisini ciddiye alınız, ona kulaklarınızı tıkamayınız. O zaman toplum karşısında yücelir, daha saygın bir kişilik kazanırsınız. Benden söylemesi.

26.02.2018

OKUR YORUMLARI
Adınız ve Soyadınız
08.03.2018 20:24:00

Sayın Muhsin KÖKTÜRK Hocam;

Hastane ve eğitim okulları ve kollarının özelleştirilmesinden yana değilim. Ne var ki, özelleştirilmemesi gereken alanlar özel konumuna getirildi. Lâkin, fabrikalar özelleştirilsin. Bu özelleşme dış sermayenin eline peşkeh çekilerek yapılmasın. İçinde çalışan insana, kendi halkına hisse payı oranında borcu geriye dönük olarak devredilsin. Bakın o zaman bu fabrikalar zarar mı ediyor, kara mı geçiyor? Ne var ki, Yozgat halkı yıkılan bira fabrikasına sahip çıkmadı. Yerine dikilen binaların halka getirisi ne oldu acaba?

Halk birlik beraberlik kavramını kavramadıkça birilerinin zengin olmasına seyirci kalacaktır.

Kaleminiz var olsun. saygılar hürmetler

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ