YENİ YILDAN BEKLENTİLERİM

Her yeni yıla girerken çoğu kimsede olduğu gibi bende de birtakım beklentiler oluşur.
Yeni yılı bir yeniden doğuş gibi algılarım çoğu zaman. Kendimdeki eksikleri gidermek için bir fırsat olarak görürüm. Hoşuma gitmeyen davranışlarıma son verip yeni bir başlangıç yapmak isterim yeni yıla girerken. Yeni yıl; arınma, kendine çeki düzen verme, topluma daha yararlı bir birey olma açısından fırsattır benim için.
Çoğu kişi, yeni bir düzene geçmek için unutulmayacak bir gün, an belirler kendine. Bu belirleme; kimi için bir bayram günü, kimi için bir doğum günü, kimi için bir evlilik yıldönümü vb. zaman dilimidir.
Yeni yılda yalnızca kendim için, kendimi düzene sokmak için çaba göstermem kuşkusuz. Bundan daha öte ve önemlisi, içinde yaşadığım toplum için birtakım beklenti ve dileklerim vardır.
Karmaşık ve sorunlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz. İçeride ve dışarda birlik ve bütünlüğümüzü bozmayı amaçlayan birtakım bölücü odaklar iş başında. Onlara fırsat vermemek gerekir.
Aynı ülkede doğmak, aynı dili konuşmak, aynı kültürel özelliklere sahip olmak, birlik ve bütünlük için önemlidir kuşkusuz. Ancak bunlar bir ülkenin birlik ve bütünlüğü için yeterli değildir. Toplumun birlik ve bütünlüğünü pekiştirici birtakım önlemler alınmalı, birtakım uygulamalar devreye sokulmalıdır. Örneğin bir ülkede gelir dağılımında büyük adaletsizlikler varsa, hak hukuk askıdaysa, insanlar arasında dil, din, ırk ve benzeri konularda ayrım yapılıyorsa, özgürlükler baskı altındaysa, insanlar farklı görüş ve düşünceleri nedeniyle kutuplaştırılıyorsa o ülkede birlik ve bütünlüğü sağlamaktan söz edilemez.
İnsanların düşünce ve duyguları, yaşamlarıyla doğru orantılıdır. Açlığın, eşitsizliğin, adaletsizliğin kol gezdiği toplumlarda insanların kendi dışındakilere olumlu gözle bakmalarını sağlayamazsınız. Böyle toplumlarda açlar toklara, varsıllar yoksullara, işsizler işi olanlara sevecen bakamazlar. Dolayısıyla toplumun birlik ve bütünlüğü zayıflar.
Şunu unutmayınız: Karnı aç, işsiz güçsüz, kendini ikinci-üçüncü sınıf insan olarak gören kişileri; “vatan, millet Sakarya” söylemleriyle birleştirip bütünleştiremezsiniz.
Yeryüzünde en güçlü toplumlar, kültürel birlik ve bütünlüklerini ekonomik güçle birleştirenlerdir. Böyle bir ülkede yaşayan insanların yaşama bakışı her zaman olumludur. İnsancıl bir tavır egemendir bu tür toplumların bireylerinde. Çünkü toplumun bireyleri, insanca bir yaşam düzeyine sahiptirler. Bu da onları toplumun diğer bireyleriyle barışık kılar, sevgiyle donatır. Barışın ve sevginin egemen olduğu bir toplum, birlik ve bütünlük içinde yaşamını sürdürür. Hiçbir güç onu parçalayamaz, parçalamaya cesaret dahi edemez.
Yeni yılda ülkemiz insanlarını her zamankinden daha mutlu ve huzurlu görmek, en büyük dileğimdir. İsterim ki herkes insanca yaşayabilecek bir gelir düzeyine sahip olsun. Ülkemizde bir tek işsiz kalmasın. Yokluk değil, varlık egemen olsun. Adaletin hızlı ve adil işlemesi sağlansın. Özgürlüklerimiz güçlendirilsin.
Sözlerimi, ünlü şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket İsterim” adlı şiiriyle noktalıyorum:
Memleket isterim,
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim,
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim,
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim,
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet, ölümden olsun.

31.12.2018