VATANDAŞI UYARMAK SORUNLARI ÇÖZMEZ

Son zamanlarda basın yayın organlarında, özellikle de televizyonlarda vatandaşlara çeşitli konularda uyarılar yapılıyor:

“Zehirli temizlik maddelerini kullanmayınız.”

“Sahte bal almayınız.”

“Katkılı tereyağlarından, zeytinyağlarından sakınınız.”

“GDO’lu (genetiği değiştirilmiş organizma) yiyecekleri satın almayınız.

“Kimyasal boyalarla renklendirilmiş, kiremit tozu katılmış biberlere dikkat ediniz.”

“Kanserojen çanta, ayakkabı ve giysilerden uzak durunuz.”

…

Uyarıların ardı arkası kesilmiyor ve liste uzadıkça uzuyor.

Bir vatandaş olarak ne yapmam gerektiğini sorguluyorum. Diyorum ki, evime bir laboratuvar kurayım. Burada çalışacak çeşitli uzmanlar bulayım. Onlar, alacağım ürünlerin örneklerini laboratuvarda enine boyuna incelesinler ve bana bir rapor versinler. Ben de bu rapor doğrultusunda neleri alıp neleri almayacağıma karar vereyim. İşte size bir çözüm yolu. Gelin, siz de benim gibi yapın.

Gülümsediğinizi görür gibiyim. Haklısınız çünkü. Böyle bir çözüm yolu olabilir mi?... Devlet ne güne duruyor?... Herkes işin kolayını bulmuş. Bir yetkili; TV kanalına çıkıyor ve vatandaşa, “Aman dikkatli ol kardeşim, aldanma, kandırılma!” diyor. İyi güzel de ben nereden bileceğim hangi balın sahte, hangi tereyağı ya da zeytinyağının katkılı, hangi yiyeceklerin GDO’lu, hangi giysilerin kanserojen, … olduğunu?

Devlet, vatandaşının sağlığını korumakla sorumlu değil mi? Bu konuda gerekli önlemleri almak, yasal düzenlemeleri çağın gereklerine uygun duruma getirerek vatandaşların kandırılmasını önlemek kimin görevi?... Biz hangi güç ve yetkiyle kendimizi sahtecilerden koruyup kollayacağız?...

Bir sahte üretimciler ülkesi olduk. Yiyeceklerimiz, içeceklerimiz, giyeceklerimiz, hemen her şeyimiz sahte. En ünlü markaların çakmaları bizde. Kendimizin yanı sıra yabancı turistleri de bir güzel kazıklıyoruz bu çakma ürünlerle.

Sağlığa zararlı yiyecekler yüzenden zehirlenip hastanelik olanlar, sahte içki nedeniyle ölenler var ülkemizde. Ne yazık ki yaptırımlar yetersiz. Bir iki uygulamayla yetiniliyor yalnızca. Sağlık Bakanlığı, sağlığa zararlı üretim yapıp pazarlayanları teşhir ediyor. Bu kişilere, mevcut yasalar çerçevesinde yetkililerce etkisiz birtakım para cezaları veriliyor. Hepsi bu. Olan yine vatandaşa oluyor.

Vatandaş ne denli bilinçli olursa olsun, satın aldığı ürünlerin sağlığa zararlı olup olmadığını anlayamaz. Devlet, topu vatandaşa atıp bu sorumluluktan kurtulamaz. Bu konuda yetkililere düşen büyük görevler var. Vatandaşın sağlığını korumakta yetersiz kalan yasaları günün koşullarına göre değiştirip yeniden düzenlemek, caydırıcı ceza uygulamaları getirmek bunlardan birkaçı olabilir. Yoksa daha pek çok can yanacak.

21.01.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ