SÜRMELİ ANITI'NA SAYGISIZLIK, YOZGAT’A SAYGISIZLIKTIR

15 Haziran 2015 tarihinde, Yozgat gazetesinde “Yozgat Belediyesi ve Valiliğinden Bir İstek” başlıklı bir yazı yazarak Sürmeli Anıtı’nın perişanlığını dile getirmiş ve ilgilileri göreve çağırmıştım. Aradan yedi ay geçti. Ne yazık ki yetkililer, anıtın bu içler acısı görüntüsünü düzeltme yolunda en ufak bir adım bile atmadılar ve anıt daha da kötü bir duruma düştü.

Sürmeli Anıtı, Yozgat’ın önemli bir simgesidir; kente konuk olanların merak edip görmek istediği öncelikli yapılardan biridir. Yetkililerin, gözleri önünde harabeye dönmüş bu anıtı görmezden gelmelerini anlamakta zorlanıyorum. Sanırsınız ki anormal bir bütçe gerekli anıtı onarmak için. Değil ya, varsayınız ki öyle olsun. Bu anıtın perişanlığı karşısında, üstelik hakkında bir de yazı yazılmışken böylesine bir duyarsızlık, belki biraz ağır kaçacak ama Yozgat halkına yapılan bir ihanet değil midir? Belediyenin bütçesi mi yetmiyor, valiliğin bu işin üstüne gidecek hiç mi maddi gücü yok?...Değil kuşkusuz. Olay; tümüyle bir sorumsuzluk, duyarsızlık, umarsızlık örneği.

İşte anıtın son durumunu gözlerinizin önüne seriyorum. Acaba yetkililer bu görüntüleri görünce rahatsızlık duymayacaklar mı?.. Ben de amma garip bir soru yöneltiyorum. Fotoğrafa ne gerek var ki?... Anıt her gün karşılarında yetkililerin. Onu görmüyorlar da benim yolladığım fotoğrafları mı görecekler?...

Önceki yazımda anıtın bakımsızlığı yanında Sürmeli Türküsü’nün sözlerinin yazımında da yanlışlıklar olduğunu belirtmiş, bunun da düzeltilmesini dilemiştim. Anıta el vurulmadığı için o da öyle duruyor.

Şimdi kış var. Bu koşullarda anıtla ilgili bir çalışma yapılamaz. Bunu biliyorum. Ama ilkbahar olsa, yaz olsa ne yazar?... Yozgat’ı yönetenlerin gönüllerinde bahar açmadıktan, o gönüllere yaz gelmedikten sonra, Sürmeli Anıt’ı şimdiki durumunu da aratır.

Bir sözüm de Yozgat milletvekillerine. Yozgat’a uğradıklarında Sürmeli Anıtı’na hiç mi bakmıyorlar? Eğer bakıyorlarsa, “Bu anıtın durumu ne böyle?” diye sormuyorlar mı yetkililere?

Bekleyip göreceğim. Ama işin peşini de bırakmayacağım. Ta ki amacıma ulaşana dek. Zayıf bir olasılık ama, belki haberleri yoktur diye gerekirse konuyu Yozgat milletvekillerine dek götüreceğim.

Yozgat halkına da bir çift sözüm var: Lütfen çevrenizde olup bitenlere karşı duyarsız kalmayınız. Sizi yönetenleri gerektiğinde uyararak kentimizin daha güzel bir duruma gelmesine katkıda bulununuz. Devekuşu gibi kafamızı kuma gömerek eksiklerimizi gideremez, sorunlarımızdan kurtulamayız. Bunu unutmayınız.

Böyle bir yazı yazmak durumunda kaldığım için gerçekten çok üzgünüm. Ama konuyu kara gülmeceye dönüştürmeden yetkilileri harekete geçirmenin zor olduğunu anladım geç de olsa.

Yazımı, Yozgat’ta söylenen güzel bir atasözüyle noktalamak istiyorum. “Yıkık değirmende kırk gün yatılır.” Kırk günden sonra o değirmende kalmaya gücü yetmez insanın. Gelin, Sürmeli Anıtı’nı kırk gün yatılan yıkık değirmen olmaktan kurtaralım, onarıp yüzüne bakılır bir duruma getirelim.

09.01.2016