MODERN ÇAĞIN HAMALLARI

Millî Eğitim Sakanı Sayın İsmet Yılmaz, geçenlerde 2019’a dek Türkiye’de ikili öğretimin kaldırılıp tam güne geçileceğini açıkladı. Herkes mutlu oldu. Yüzler gülümsedi. Güzel bir haber. Ben bu konuyu gündeme getirecek değilim. 2016 yılında ülkemizin bazı yörelerinde hâlâ birleştirilmiş sınıflarda öğretim yapılırken neye sevineceğimi bilemiyorum çünkü. Sayın bakanımızın verdiği güzel haber ve bunun çözümü sırasında karşılaşılacak sorunlar uzun tartışma gerektirir.

Benim burada ele alacağım konu; pek çok velinin, özellikle de ilköğretimde çocuğu bulunan velilerin ortak sorunu: Lütfen okula gidiş ve okuldan çıkış saatlerinde öğrencileri bir gözlemleyiniz. Küçücük çocuklar, sırtlarında boylarının yarısı uzunluğunda sırt çantaları. Çantaların içi tıka basa dolu. Neler mi var çantalarında? Neler yok ki?... Kitaplar, defterler, beslenme kutuları, suluklar… Bir de çocukların yüzlerine bakınız. Acımsı bir ifade var bu yüzlerde. Belli ki taşıdıkları yükün ağırlığı altında eziliyorlar. Mutsuzlar, evet gerçekten mutsuzlar. Aralarında kimi zaman kendilerini yiğit göstermeye çalışanlar da yok değil kuşkusuz. Sırtlarında o ağır yükle koşanlar, hatta top oynayanlar var. İnanın, aslında onlar da yakınıyor bu durumdan; ama bunu hissettirmek istemeyip kahramanlık yapıyorlar kendilerince. Ben bu çocuklara “modern çağın hamalları” diyorum.

Peki, sayın velilerimiz, “modern çağın hamalları” olan çocuklarımız için ne yapıyorlar? Yakınıyorlar, sızlanıyorlar, üzülüyorlar bu duruma. Ama hepsi o kadar. Yıllardır süren bu soruna çözüm bulan var mı? Yok. Peki çözüm arayan var mı? O da yok. Hamallığa devam.

Eskiden kitaplar birinci hamur kâğıda basılı değildi. Bu nedenle ağırlıkları azdı. Şimdi tüm kitaplar birinci hamur kâğıda basılı. Dolayısıyla ağırlıkları çok fazla. Bu da çocukların yükünü bir hayli ağırlaştırıyor. Kitapların birinci hamur kâğıda basılı olması iyi, güzel; ona bir diyeceğim yok. Ama çocuklarımızın bu hamallık sorununa niçin çözüm bulunmaz? Bunu anlamak zor.

Çocuklarımızın vücutlarının sağlıklı gelişimi önünde en büyük engellerden biri bu çanta taşıma sorunu. Diyeceksiniz ki, “Tekerlekli olanları var. Sorunu bu denli abartmayın.” Ama kardeşim, tekerlekli de olsa çocuk onu zaman zaman eliyle ya da sırtında taşımak durumunda kalmıyor mu? Servis aracına giderken, okulun merdivenlerini çıkarken nasıl taşıyor çantasını?...

Geçenlerde 9-10 yaşlarında bir çocukla apartmanın asansörüne bindim. Çocuğa kaçıncı kata çıkacağını sordum. “İkinci kata.” diye yanıt verdi. “Yapma ya.” dedim. “Daha yaşın ne başın ne? Niye yürüyerek çıkmıyorsun?” Yüzüme anlamlı anlamlı baktı. Sonra sırtını dönerek, “Çanta çok ağır be amca.” dedi. O zaman fark ettim sırtındaki çantayı. Sustum. Diyecek söz bulamadım.

Modern çağın hamallarının sorunu en kısa sürede çözümlenmelidir. Yoksa yakında omuzları eğilmiş, beli bükülmüş, kamburlaşmış çocuklarla dolacak çevremiz.

Sorunun çözümü var mı? Üstüne gidilirse neden olmasın? Bu da eğitimin diğer sorunlarının çözümüne, okulların yapısal gücüne bağlı. Sınıflarda her öğrencinin bir dolabı olsa, öğrenci eve ertesi gün için gerekli olmayan kitap ve defterlerini götürmese, sürekli okulda kalması uygun olan araç ve gereçlerini orada bıraksa sorun bir ölçüde çözülür. Ama ikili öğretim olması bu durumu zorlaştırıyor biraz. Ayrıca ev ödevleri de öğrencilerin okul araç ve gereçlerini sürekli olarak yanlarında bulundurmalarını gerektiriyor. Ne olursa olsun, üzerinde durulursa çözülemeyecek sorun yoktur.

Gelin, modern çağın hamallarını yüklerinden kurtaralım. Onları yaşlarına oranla taşıdıkları ağır yük altında ezdirmeyelim. Yoksa çevremiz yamuk yumuk çocuklarla dolacak.

10.10.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ