Başlığı okur okumaz duraksadığınızı görür gibi oluyorum. Dünyanın kabul edilen yedi harikasını ve bunlardan ikisinin ülkemizde olduğunu biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız da önemi yok. İnternete girip rahatlıkla öğrenebilirsiniz. Ama dünyanın bir de sekizinci harikası olduğunu, bunun da ülkemizde bulunduğunu biliyor muydunuz?... Evet, ne dersiniz?...
Şimdi gelelim dünyanın sekizinci harikasının ne olduğuna. İşte açıklıyorum: Dünyanın sekizinci harikası, yaklaşık bin lira asgari ücretle geçinen işçilerimiz ve ortalama bin lira aylık alan emeklilerimizdir. Aslında bu sekizinci harikanın içeriği daha da genişletilebilir, ama bu harikalığın değerini düşürür.
Bence dünyanın sekizinci harikası, tüm harikaların üstünde yer almalı. Çünkü bu harikanın olağanüstü nitelikleri diğerlerinden fazla. Nasıl mı?... 1000 lira maaş alıyorsunuz. Bunun 400-500 lirası kiraya gidiyor. Elektrik, su, yakacak, telefon giderleriniz en az hesapla aylık 200 lira. Kaldı mı elinizde 300-400 lira. Şimdi ne yapacaksınız? Bu parayla çoluk çocuğunuzu doyuracak, giydirecek, okutacak, kısacası evinizi geçindireceksiniz. Bu nasıl bir güçtür, nasıl bir mucizedir? Dünyada bir başka örneği gösterilemeyen, sihirbazlık gibi bir şey bu. Bundan daha olağanüstü ne olabilir ki?... İşte size dünyanın sekizinci harikası, harikaların harikası!,,
Bu ülkenin insanları nice kahramanlık destanları yarattılar, Kurtuluş Savaşı gibi bir mucizeyi gerçekleştirdiler; ama böylesi ne görüldü ne duyuldu. Bu insanlar aldıkları bin lirayla ne yer ne içerler? Çoluk çocuklarının gereksinimlerini nasıl karşılarlar? Ay sonunu nasıl getirirler? Bunu yanıtlayabilecek biri ya da birileri, bir hesap uzmanı, bir ekonomist var mıdır acaba?...
Dünyanın sekizinci harikası geçim derdiyle kıvranmaktadır. Eti, sucuğu, pastırmayı düşünde görür. Domatesin, patatesin fiyatını görünce korkudan kaçar. Onlar için giyim kuşam, sosyal yaşam yoktur. Sinema, tiyatro, gezi ve eğlence birer hayaldir.
Dünyanın sekizinci harikası tam bir kredi kartı cambazıdır. Alinin külahını Veliye, Velininkini Aliye giydirerek sürdürmeye çalışır yaşamını. O bir matematik dehasıdır. Kimsenin altından kalkamayacağı geçim derdini en karmaşık denklemlerle çözer. Başka ülkelerde insanlar tesadüfen ölürken o tesadüfen yaşamayı başarır. Yokluktan alır enerjisini ve öyle yaşar. Aslında yaşayan bir ölüdür o. Ünlü Gülmece Yazarı Aziz Nesinin Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamazıdır.
Ne gariptir ki yaşadığı bunca zorluğa karşın bir vatan sevdalısıdır dünyanın sekizinci harikası. Vatan için gözünü kırpmadan canını verir. Devletine bağlıdır. Vergisini günü gününe öder. Ama gelir pastasının kıyısından minik bir parçayla yetinir. Buna bile şükreder. Ama o aslında çok daha fazlasına, pastanın en güzel yerine layıktır. Hep bu düşle yatıp kalkar. Siyasilerden kendine uzanacak, ona hakkını verecek bir elin özlemiyle yaşar.
Ben dünyanın bu sekizinci harikası karşısında saygıyla eğiliyor ve ona verdiği yaşam mücadelesinde başarılar diliyorum. Umarım gün gelir de beklentilerine yanıt bulur.
Önümüzde bir genel seçim var. Bakalım bu dünyanın sekizinci harikası kendine nasıl bir yol çizecek? Merakla bekliyorum.
23.05.2015
Şimdi gelelim dünyanın sekizinci harikasının ne olduğuna. İşte açıklıyorum: Dünyanın sekizinci harikası, yaklaşık bin lira asgari ücretle geçinen işçilerimiz ve ortalama bin lira aylık alan emeklilerimizdir. Aslında bu sekizinci harikanın içeriği daha da genişletilebilir, ama bu harikalığın değerini düşürür.
Bence dünyanın sekizinci harikası, tüm harikaların üstünde yer almalı. Çünkü bu harikanın olağanüstü nitelikleri diğerlerinden fazla. Nasıl mı?... 1000 lira maaş alıyorsunuz. Bunun 400-500 lirası kiraya gidiyor. Elektrik, su, yakacak, telefon giderleriniz en az hesapla aylık 200 lira. Kaldı mı elinizde 300-400 lira. Şimdi ne yapacaksınız? Bu parayla çoluk çocuğunuzu doyuracak, giydirecek, okutacak, kısacası evinizi geçindireceksiniz. Bu nasıl bir güçtür, nasıl bir mucizedir? Dünyada bir başka örneği gösterilemeyen, sihirbazlık gibi bir şey bu. Bundan daha olağanüstü ne olabilir ki?... İşte size dünyanın sekizinci harikası, harikaların harikası!,,
Bu ülkenin insanları nice kahramanlık destanları yarattılar, Kurtuluş Savaşı gibi bir mucizeyi gerçekleştirdiler; ama böylesi ne görüldü ne duyuldu. Bu insanlar aldıkları bin lirayla ne yer ne içerler? Çoluk çocuklarının gereksinimlerini nasıl karşılarlar? Ay sonunu nasıl getirirler? Bunu yanıtlayabilecek biri ya da birileri, bir hesap uzmanı, bir ekonomist var mıdır acaba?...
Dünyanın sekizinci harikası geçim derdiyle kıvranmaktadır. Eti, sucuğu, pastırmayı düşünde görür. Domatesin, patatesin fiyatını görünce korkudan kaçar. Onlar için giyim kuşam, sosyal yaşam yoktur. Sinema, tiyatro, gezi ve eğlence birer hayaldir.
Dünyanın sekizinci harikası tam bir kredi kartı cambazıdır. Alinin külahını Veliye, Velininkini Aliye giydirerek sürdürmeye çalışır yaşamını. O bir matematik dehasıdır. Kimsenin altından kalkamayacağı geçim derdini en karmaşık denklemlerle çözer. Başka ülkelerde insanlar tesadüfen ölürken o tesadüfen yaşamayı başarır. Yokluktan alır enerjisini ve öyle yaşar. Aslında yaşayan bir ölüdür o. Ünlü Gülmece Yazarı Aziz Nesinin Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamazıdır.
Ne gariptir ki yaşadığı bunca zorluğa karşın bir vatan sevdalısıdır dünyanın sekizinci harikası. Vatan için gözünü kırpmadan canını verir. Devletine bağlıdır. Vergisini günü gününe öder. Ama gelir pastasının kıyısından minik bir parçayla yetinir. Buna bile şükreder. Ama o aslında çok daha fazlasına, pastanın en güzel yerine layıktır. Hep bu düşle yatıp kalkar. Siyasilerden kendine uzanacak, ona hakkını verecek bir elin özlemiyle yaşar.
Ben dünyanın bu sekizinci harikası karşısında saygıyla eğiliyor ve ona verdiği yaşam mücadelesinde başarılar diliyorum. Umarım gün gelir de beklentilerine yanıt bulur.
Önümüzde bir genel seçim var. Bakalım bu dünyanın sekizinci harikası kendine nasıl bir yol çizecek? Merakla bekliyorum.
23.05.2015
23.05.2015
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
Gülsen Köktürk AKSOY
23.05.2015 11:00:00Eline ,yüreğine,bedenine sağlık canım kardeşim.