BEDELLİ ASKERLİK ÜZERİNE

Kuşkusuz son günlerin en güncel konusu bedelli askerlik. Bu konuda farklı görüşler var: Bir kesim, bedelli askerliğe tümüyle soğuk bakıyor. Bir kesim, bunun bir zorunluluk olduğunu düşünüyor. Her iki kesimin de kendine göre savunduğu noktalar var.

Bedelli askerliğe karşı olanlar, bunun bir eşitsizlik olduğu düşüncesindeler. Bu düşüncede olanlar; Varsıl (zengin) olanların parayı bastırıp askerlik hizmetinden kendilerini kurtardıklarını, yoksul olanların ise bu olanaktan yararlanamadıklarını ileri sürüyor, dolayısıyla bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu düşünüyorlar. Bedelli askerliği savunanlarsa çeşitli nedenlerle askerlik yükümlülüklerini erteletenlerin aşırı bir sayıya ulaştığını, bu kişilerin geleceklerini bir düzene sokamadıklarını ileri sürüyor ve bunui bir zorunluluk olarak görüyorlar.

Bedelli askerlik olayına tarafsız bir gözle bakıldığında iki tarafında haklı olduğu noktalar bulunduğu sonucuna varılabilir.

Askerlik, Türk halkı için çok özel ve kutsal bir görev. Bu tartışılmaz bir durum. Asker uğurlama etkinliklerine baktığınızda bunu çok iyi anlıyorsunuz. Gençlerimiz, davul zurnalı görkemli törenlerle askere gönderiliyor ve bu kutsal görevlerini yerine getiriyorlar. Öte yandan yüksek eğitimini sürdürmek, iş yaşamlarını bir düzene sokmak, yurt dışında yaşıyor olmak ve benzeri nedenlerle askerlik yükümlülüklerini erteletmek durumunda olan yurttaşlarımız da var. Genel Kurmay Başkanlığının yıllık asker gereksinimi belirli sayıda. Bu nedenle ister istemez asker alımlarında birtakım ertelemeler de söz konusu olabiliyor.

Bir vicdan muhasebesi yaptığınızda şu sonuca varıyorsunuz: Bu vatan hepimizin. Dolayısıyla ister yoksul ister varsıl olsun, herkes askerlik yükümlülüğünü yerine getirmek durumunda. Ne var ki zaman zaman alınan özel kararlarla bu yükümlülüğün yerine getirilmesi delinmekte, bedelli askerlik uygulamalarıyla toplum vicdanı yaralanmaktadır.

Ben, kişisel olarak bedelli askerliğe karşıyım. Bunu bir eşitsizlik olarak görüyorum. Parayı bastırıp askerlik yükümlülüğünden kurtulmayı kabullenemiyorum. Bunun yanı sıra zorunlu askerliğe de karşıyım. Niçin karşıyım? İki nedenle: Birincisi, bedelli askerlik uygulamalarıyla zorunlu askerlik uygulamasının delinmesi, dolayısıyla bir eşitsizliğin gündeme gelmesi; ikincisi, askerliğin profesyonel bir meslek durumuna getirilmesi gereği. Konuyu biraz daha açmak gerekirse, asker olmak istemeyen birine asker olma dayatmasının yapılmasını uygun bulmuyorum. Nasıl ki isteyen, belirli koşulları yerine getirip polis oluyor ve belli bir bedel karşılığında bu işi yapıyorsa askerlik de böyle olabilir. Bu işi seven ve isteyen kişiler, çeşitli sınavlardan geçirilerek asker olabilirler. O zaman toplum vicdanı da kanamaz. Bir kesim zorunlu askerlik hizmetini yerine getirirken bir kesim parasının arkasına saklanıp bu görevden uzak tutulmamış olur.

Son zamanlarda Türk ordusunda profesyonelliğe yönelik adımlar atıldığı ortada. Yapılacak şey, bu durumu hızlandırıp bir an önce tümüyle profesyonel orduya geçmek olmalıdır. O zaman ortada tartışılacak bir sorun kalmayacaktır. Yoksa kanayan toplum vicdanına bir çözüm bulunamaz.

19.07.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ