24 EKİM 2018 SEÇİMLERİNE İLİŞKİN ÖNGÖRÜLER

24 Ekim 2018 seçimlerinde siyası partilerin tercihleri belli oldu. Bir tarafta AKP ve MHP’in oluşturduğu, BBP’nin de destek verdiği “Cumhur İttifakı”; diğer yanda muhalefet partilerinden CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu “ Millet İttifakı“yer alıyor. Bu oluşumlar dışında HDP, İşçi Partisi gibi partiler de var.

Ben kişisel olarak HDP’nin politikasını desteklemiyorum. Ancak yansız bir tavırla baktığımda seçimin sonucunu HDP’nin etkileyeceğini düşünüyorum. HDP, PKK ile olan bağlarını koparamadığı için Türkiye gündeminde sorunlu bir yapıda görünüyor. Bir başka deyişle, terör örgütü PKK ile aynı çizgide kabulleniliyor. Buraya dek her şey tamam tamam olmasına karşın, ancak HDP siyasal yaşamdaki yerini de koruyor. Dolayısıyla yasal bir parti konumunda. Ne var ki HDP, gerek AKP gerekse diğer partilerce dışlanıyor. Seversiniz ya da sevmezsiniz, mademki yasal olarak böyle bir partinin varlığı sürüyor, bu durumda demokrasinin gereği bunu kabullenmek durumundayız. İşin garip yanı, herkesin dışladığı ya da oy yitiririm kaygısıyla dışlar göründüğü HDP, altı milyon oyuyla 24 Haziran ve özellikle de olası 8 Temmuz 2018 seçimini etkileyecek önemli bir potansiyele sahip. ຦ artı 1’in gerektiği bir ortamda tek oyun bile önem kazandığı düşünülürse 6 milyonluk bir seçmen kitlesi göz ardı edilemez.

24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı (Aslında “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi”ne göre buna “devlet başkanlığı” demek daha uygun olur.) seçiminde eğer ikinci tura kalınırsa HDP kilit parti konumuna gelecektir. Dolayısıyla HDP hangi tarafı desteklerse cumhurbaşkanlığı seçimini o kazanacaktır. Benim kişisel görüşüm bu yönde.

Peki, cumhurbaşkanlığı seçimi 2. tura kalırsa HDP nasıl bir tutum izleyecektir? Asıl tartışılması gereken budur. Bu durumda HDP’nin önünde iki seçenek olacaktır: Ya “Cumhur İttifakı”nı desteklemek ya da kendince kötünün iyisi deyip “Millet İttifakı”nın yanında yer almak. Bir başka seçenek de 2. turda oy kullanmamak.

Ben, cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. tura kalması durumunda HDP’nin “Millet İttifakı”nı destekleyeceğini düşünüyorum. Ha, HDP seçmeni bunu isteyerek mi yapacaktır? Kuşkusuz hayır. Daha önce de belirttiğim gibi, duruma kendince “kötünün iyisi” mantığıyla yaklaşacaktır.

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak Sayın Muharrem İnce’yi göstermesi; kanımca seçim arenasına yeni bir boyut getirdi. İşler şimdi iyice kızıştı. Bir yanda AKP, MHP ve BP’nin adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bir yanda CHP’nin adayı Sayın Muharrem İnce, bir yanda İYİ Parti’nin adayı Sayın Meral Akşener ve diğer adaylar var. Seçim her şeye gebe durumda.

Artık ince hesaplar yapılmaya başlandı. “Cumhur İttifakı”nın ilk turda cumhurbaşkanlığını kazanamaması durumunda işler karışacak. Bu durumda 2. turda kıyasıya bir yarışma olacak. Çünkü “Millet İttifak”ı, kendi cephesinden kim 2. tura kalırsa onu destekleyecek. Bu, kanımca CHP adayı Sayın Muharrem İnce ya da İYİ parti adayı Sayın Meral Akşener olacaktır. Kısacası, seçim 2. tura kalırsa git gelleri çok olan bir durum çıkacaktır ortaya.

24 Haziran, gerekirse 8 Temmuz seçimi sonrası şöyle bir tablo ortaya çıkabilir:

1. Cumhurbaşkanlığını da Meclis çoğunluğunu da “Cumhur İttifakı” kazanır.

2. Cumhurbaşkanlığını “Cumhur İttifakı”, Meclis çoğunluğunu “Millet İttifakı” alır.

3. Cumhurbaşkanlığını da Meclis çoğunluğunu da “Millet İttifakı” kazanır.

4. Cumhurbaşkanlığını “Millet İttifakı”, Meclis çoğunluğunu “Cumhur İttifakı” elde eder. (Gerçekleşmesi en zor seçenek bence bu.)

Sade bir vatandaş, bir seçmen olarak tek dileğim var: O da seçimlerin adil yapılması. Her türlü şaibeden uzak, güvenli bir seçim arzuluyorum. Bunu sağlayacak olan, “Yüksek Seçim Kurulu”dur. Ancak bu konuda muhalefet partilerinin uyanık olması ve gereken önlemleri alması gerektiğini de vurgulamak istiyorum. Bu bağlamda sandık güvenliğine en üst düzeyde önem verilmeli, tek bir oyun ziyan olmaması içen elden gelen çaba gösterilmelidir.

Dilerim seçime katılan tüm partiler sağduyulu davranırlar, kendileri gibi düşünmeyenleri ötekileştirmezler, eşit ve adil bir ortamda yarışırlar. İçinde bulunduğumuz koşullar; kutuplaşmadan uzak, kardeşçe, birlik ve beraberlik içinde bir seçim yaşamamızı gerektiriyor. Karşıt saflarda olsak da, farklı düşüncelere sahip bulunsak da hoşgörüyü, sevgiyi, kardeşliği elden bırakmamamız gerekir. Yoksa darmadağın oluruz. Benden söylemesi.

12.05.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ