KÜTÜPHANE HAFTASINDA ÇEVRİMİÇİ PANEL ve SÖYLEŞİ PROĞRAMI
57. Kütüphane Haftası dolayısıyla üniversitede bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. İlk olarak Üniversite Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ve Yozgat İl Kültür Müdürlüğü işbirliği ile “Pandemi Sürecinde Yayıncılık ve Kütüphaneler” konulu çevrimiçi panel düzenlendi.
Üniversite Görsel İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü Öğr. Gör. Kâmil Büyüker’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele, Üniversite Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca, Dergâh Yayınları Sahibi Asım Erverdi, Şair-Yazar Siyami Yozgat, Yozgat İl Halk Kütüphanesi Müdürü Ahmet Elmalı, Üniversitemiz Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı İbrahim Önal katıldı.
Okuma kültürünün geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına yönelik farkındalık yaratmak, kütüphanecilik alanındaki önemli gelişmeleri paylaşmak amacıyla düzenlenen çevrimiçi panelde ilk olarak Yozgat İl Halk Kütüphanesi Müdürü Ahmet Elmalı söz aldı. Elmalı yaptığı konuşmada Kütüphane Haftasını kutladıktan sonra Yozgat İl Halk Kütüphanesi hizmetleri hakkında bilgiler verdi. Yozgat İl Halk Kütüphanesi olarak pandemi döneminde dezenfektan, maske, mesafe ve temizlik tedbirlerinin titizlikle alındığına dikkat çeken Elmalı, kütüphaneye yüzde 25 kapasiteyle okuyucu kabul ettiklerini sözlerine ekledi.
Üniversite Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı İbrahim Önal, pandemi sürecinde merkezi kütüphane olarak alınan önlemler, yürütülen çalışmalar, elektronik kaynaklara uzaktan erişime yönelik atılan adımlar ve kütüphanemizde çalışma düzeni ve covıd 19 pandemi kuralları hakkında katılımcılara bilgiler aktardı.
Önal, kendi öğrencilerinin yanı sıra Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yükseköğrenim gören ve Yozgat’ta ikamet eden, üniversite öğrencileri için merkezi kütüphane başta olmak üzere ve tüm binalarımızdaki bilgisayar laboratuvarlarını öğrencilerin kullanımına sunduklarını belirtti.
Panelin ilk konuşmacısı olan Üniversite Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca, kitabı tanımlamanın insanın fiziki ve ruh dünyasıyla mümkün olacağını belirterek kitabı ve kitabın insanlığın temel yapısı içerisindeki rolünü değerlendirirken yazıyı, kâğıdı ve kitap formunun nasıl ortaya çıktığını kısaca değerlendirdi.
Tarihi açıdan kitap ve kütüphanelerin geçmişine değinen Prof. Dr. Karaca, Türk-İslam medeniyetlerinin her daim kitaba ve bilgiye duyduğu saygı ve değere dikkat çekti.
İkinci olarak söz alan eğitimci, şair, yazar ve karikatür sanatçısı Siyami Yozgat, kitap sevgisinin ve sanat dünyasını nasıl şekillendiğini, yayıncılık ve yazarlık serüvenini dinleyicilere aktardı.
Çocuklara yönelik olarak çocuk edebiyatını zenginleştirecek çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çeken Yozgat, kitap sevgisinin küçük yaşta kazandırılması, okuma alışkanlığının içselleştirilmesi, halkın bu okuma alışkanlığına teşvik edilmesi ve Yozgat kitapları külliyatının oluşturulması noktasında hem kişisel hem de kurumlar anlamında herkese önemli görevler düştüğüne dikkat çekti.
Panelin son konuşmacısı Dergâh Yayınları Sahibi Asım Erverdi ise okuma kültürü ve okuma alışkanlığının zorunluluktan çok bir ihtiyaç olması gerekliliğine vurgu yaptı. Erverdi, pandemi dönemi yayıncılık dünyasında yaşananlar evde çalışma metodu, internetten satış ve kargo gibi sıkıntıları olsa da yayıncılık açısından kültür sanat alanları gibi çok fazla zarar görmediğini dile getirdi. Pandemi sürecinde kitap satışlarında yüzde 10’lık bir dilimde artış olduğunu söyleyen Erverdi, dünya klasikleri, roman ve hikâye satışlarında yaşanan artışa değindi.
57. Kütüphane Haftası kapsamında üniversitemizde düzenlenen bir diğer etkinlik ise Yazar Mustafa Çiftçi’nin konuk olduğu “Gönül Dağından Hikâyeler” konulu çevrimiçi söyleşi programı oldu. Üniversitemiz Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı İbrahim Önal moderatörlüğündeki söyleşi programında Çiftçi, ana yurdum, beşiğim, mezarımın olacağı yer olarak nitelendirdiği Yozgat’ta kaleme aldığı ve Gönül Dağı dizisinde de senaryolaştırılan gerçek hikâyelerin üzerinde durdu.
Gönül Dağı projesi dağın ötesinde hayallerin gerçekleştirme yolculuğu olduğuna değinen Çiftçi gelenekleri, şehirlerde unutulmaya yüz tutmuş değerleri gönülden yaşayan, alın teriyle kazanırken hayalleri uğruna yaşam mücadelesi veren insanların öykülerini izleyicilerle buluşturduklarını dile getirdi.
