İnsanı insan yapan temel değerler vardır…
        Sevgi, deyim yerinde ise, tüm değerlerimize öz suyu salan ana damar gibidir… İyi ve güzel olan ne varsa hepsi bu menbadan beslenir, kök salar, büyür ve gelişir…
        Sadakat, sevgimizi kollayan, koruyan ona bekçilik eden bir başka değerli hasletimizdir… Sadakatimiz zayıf düşüp sevgimizden uzaklaşmaya başladığında, ortaya neyi koyarsak koyalım, çıkan sonuç biraz boynu bükük, biraz mahzun, biraz kederlidir…
        Hayatımızın her evresinde, sağanak yağmurlar gibi gelen heveslerimizle yoğruluruz.. Bunlar, geleceğimizi kurgular, şekillendirir, kimliğimizin ve kişiliğimizin oluşmasına katkı verir. Başlangıçta sadece birer rüya iken, verilen emek ve gösterilen sebat heveslerimizi, yaşamımızın gerçeğine dönüştürür.
        Basın mesleğini icra edenlerin ortak özelliklerinden biridir, sık sık heves sağanağına tutulmak. Rüyalarımızın peşinden kayıp gideriz, ama onların gerçeğimiz olması için gereken sebatın külfetini göze almadan, hiç hesaba katmadan attığımız adımlar, hayal kırıklıkları bırakır geride kalan yaşamamızda…
        Yozgat Gazetesi'ni, nedendir bilmem, hep bir "gerçek rüya" olarak değerlendirmişimdir. Çünkü o, bir sevginin ürünüdür. 30 yıl önce sadece bir heves iken, bir gönül verenin rüyası olmaktan çıkmış, aynı gönül verenin bitmek tükenmek bilmeyen sevgisinin, paylaşım sevdasının ürünü olmuştur…
        1 Mart'ta 30'uncu yaşına basan Yozgat Gazetesi'nin, her daim başı dik ve onurlu yürüyüşünde bir başka güç daha vardır: Sadakat.. Şartlar ne olursa olsun, önüne hangi engel çıkarsa çıksın, sevgisine bekçilik etmekten bıkmamış, usanmamış bir sadakat beslemiştir Yozgat Gazetesi'ni.. Bu, "Yozgat'ın ve Yozgatlı'nın Gazetesi" olmaktan öte, onu, bulunduğu bölgenin duyuran sesi, dış dünya ile buluşturan gözü ve kulağı yapmıştır her zaman.
        Her kim ki ona "Taşralı" derse büyük haksızlık yapar.. O, Osman Hakan Kiracı gibi, tanıdığım günden itibaren, mesleğine ve insana olan saygısı, Yozgat'a ve Yozgatlı'ya olan muhabbeti ile fikren ve ruhen imbikten süzülmüş bir insanın özgün üretiminden başka bir şey değildir aslında…
Her bir sayısı elime ulaştığında, farklı kalemlerin üslubuyla yoğrulmuş bu güzel ürün, icra ettiğim mesleğimin sorumluluklarını olduğu kadar, sevgi ve sadakatimi bir kez daha sınamama neden olmuştur. Bir öğretmeni ellerimde tutmaktan duyduğum hazzı her sayısında yaşamışımdır.
Ne yalan söyleyeyim, biraz kıskanmışımdır da aynı zamanda.. Nezih içeriği ve kendine has dingin sayfa tasarımı ile beni etkileyen Yozgat Gazetesi'nin bir benzerini kendi doğup büyüdüğüm kentte çıkarma hevesine kapılıp gittiğim zamanlar olmuştur.
        Ancak, sevgili dost Osman Hakan Kiracı'nın Yozgat Gazetesi'ne olan sevgi ve sadakatini göstermeye, daha da önemlisi bu içten duyguları sürdürme sebatına cesaret edememişimdir..
        30 yıllık bir emeğin ve birikimin sonucu olan Yozgat Gazetesi'nin, ikinci hatta, üçüncü otuz yılını geride bırakmasını en içten duygularımla diliyor, büyük ustam Osman Hakan Kiracı'ya sevgisi ve sadakatini bize örnek bıraktığı için içten teşekkürlerimi sunuyorum…
        Nice yıllara Yozgat Gazetesi…

(N.Erkök / Yerel Drg. Yazı işl.Md. / Ankara)