BOZLAK... BOZOK VE YOZGAT

          Kurtulus savasi sonrasi Atatürk Türkiye'sinde onca mesele içinde "Anadolu Basini" gündeme geldi. Sayisi sinirli iller ötesinde Anadolu'da gazete yoktu. Oysa gazete olan illerde basin, Kurtulus Savasi'na büyük destek olmustu. Daha ötesi gazetesi olmayan bir toplum nasil olabilirdi? Özel tesebbüsün bu isi sirtlayacak gücü yoktu. Üstelik daha acisi gazetecilik suuru toplumda kil ucu boy gösterememisti. Matbaa hak getireydi. Ankara bunun farkinda idi. Devlet yüklenecekti matbaaciligi ve gazeteciligi. Bu görevi özel idarelere verdiler. Sanirim. 1921 yilinda Vilayet matbaasi kuruldu Yozgat'ta... Ve haftalik YOZGAT gazetesi çikmaya basladi. 1949 yilina kadar bu görevi üstlendi.
           Biz hakir 1947 yilinda Istanbul'da Yozgat adina onbes günde bir "BOZLAK" adli gazeteyi sirtlandik. Besyüz basiyorduk. 350-400 satiyorduk. 15 ila 20 lira para geliyordu bize. Oysa gazetenin her sayisi 70 liraya maloluyordu. Bütün gücümüzü kullandik. Ama 13. sayida "dama" dedik. Iflas etmistik. Paltomuzu satarak son sayinin matbaa borçlarini ödedik. Matbaa mürekkebi bulasti bir kez elimize. Iflah olmadik. Fakülte egitimimizi yarida birakip, Yozgat'a döndük.
          Ekonomik savas bütün agirligi ile sirtimiza binmisti. Borç harç para ile çerden çöpten bir bayii dükkani açtik. Sene 1948. Ekmek kavgasina iyi yakalanmistik. Elli kurus hamal ücreti vermeyeyim diye tekelden dükkanima sirtimda çuval çok sigara tasidigimi hala gururla animsarim. "Matbaa mürekkebi bulasti elimize" dedik ya. Öyle gazete çikarma arzusu yüregimi "hop hop" ayaga kaldiriyordu. Çaresi bulundu. Vali Osman Sahinbas, on bes günde bir gazetemin basimi için matbaa müdürüne talimat verdi. Sevinçten uçuyordum. Gazetemin adini BOZLAK'tan BOZOK'a çevirdim. Üçbes sayi çikti. CHP'ye ates püskürüyordum. Vuruyordum, Devlete, Hükümete... Rahmetlik Sahinbas agzini açmiyordu. Eylül 1948 ara seçimleri geldi. CHP'li milletvekilleri de Yozgat'a. Hikaye uzun. Valiye gitmisler, "Vilayet matbaasinda bastirmayin bu gazeteyi" demisler. Ve de bastirmadilar.
          Türlü serüvenden sonra yil 1952'yi buldu. Ve Yozgat'a özel tesebbüsün ilk matbaasini kurdum. "Ilan" diye bir konu gündemde yoktu. Tescil ilanlari geliyordu, arada bir. Beni de, gazetemi de Istanbul'daki matbaam besliyordu. Günasiri çikan BOZOK 1953 Mart'inda günlük yayima geçti. Giderde gider. Simdi iflas halindeyiz. Hatta müflisiniz.
          Ben aslinda bu yaziyi sevgili Osman Hakan'in gazetesi YOZGAT gazetesi için kaleme almistim. Ama kendimden, gazetemden söz açmadan edemedim. Yani, biz bu isi "ilan alacagim" diye baslatmadik. Bir gazeteci olmak içtenligi ile girdik. Bu duygumla her zaman ögünürüm. Gelelim Osman Hakan'a ve gazetesine...
          Bir gün rahmetli babasi Ahmet Kiraci matbaaya geldi...
           - Abbas bey, dedi. Ben bu çocuga söz anlatamiyorum. Bir gazetecilik tutturmus. Ben baba, gazeteci olacagim. bosuna çabalama baska bir sey olmam. Laf, söz dinledigi yok. Biz bu deliyi ne yapacagiz? Bir akil ver bana, bir yol göster bana...
           - Ahmet efendi, oglunu az da olsa tanidim. O gazeteci olacak. Baska bir sey olmaz.
          Teshisimiz bizi yaniltmadi.Ve Osman Hakan Kiraci gazeteci oldu. Ve bugün gazetesi YOZGAT'in gazetesi. Benim diyen YOZGAT'la boy ölçüsüne çikamaz.
          Yozgat gazetesini ve Hakan'i anlatmak için kaleme aldigimiz bu yazida kendimize kendimizce geçmistede kalsa bir övünç payi ayirdik. Daha dahasi da var. Gazeteci olarak ögünülmesi zerrelere düsen kendimizden söz açtik. Sürçi lisan eyledikse affola...


(3.5.1989 -YOZGAT)

22/05/2009 22:04
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ